BİN YILLIK HESAPLAŞMA: LOZAN
Salim YILMAZ
“Saygıdeğer Efendiler, Lozan Barış Anlaşması’ndaki hükümleri, öteki barış teklifleriyle daha fazla karşılaştırmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bu anlaşma, Türk Milleti‘ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşmasıile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastin sonuçsuz kaldığını bildiğimiz belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir” Mustafa kemal Paşa (Nutuk, 1927).
Pontuslular, yeniden Karadeniz‘e dönmek istiyor.
Dünya düzeyinde 176 dernekleri var.
Rumlar, İran asıllı bir ailenin kurduğu Pontus Krallığı’nı (İÖ 298-İS 63) dirilterek ‘Megale idea‘yı gerçekleştirmek düşüne kapıldılar.
Fener Rum Patrikhanesi ile Yunanistan’dan yönlendirilen İstanbul’daki Pontus Terör Örgütü’nü bu amaçla kurdular.
Pontus Örgütü’nün temelini 1840’ta Merzifon Amerikan Koleji’nde okuyan Rumlar attı. 1909’da Trabzon Metropoliti aracılığıyla, Atina’daki Küçük Asya Derneği’nin buyruğuna girdi.
Merzifon Amerikan Koleji, sonraki yıllarda 1.000’e yakın Rum genci yetiştirdi. 1908’de ‘Müdafaa-i Meşruta’ adında bir gazete çıkardılar.
Pontus Örgütü’nün amacı, eski Romalıların ‘Eukinos Pontusu’ dedikleri ve Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun kıyı illeri ile içerdeki Amasya ve Sivas illerinin bir bölümünü içine alan (Batum’dan Ayancık’a dek) büyük bir yurt parçasını Yunanlılaştırmak, ilerde Yunanistan’la birleştirmek üzere eski çağkardaki Pontus Krallığı’nı canlandırarak bağımsız bir ‘Pontus Devleti’ kurmaktır.
Tüm bu çalışmalar, Yunanistan ve Fener Rum Patrikhanesi işbirliğiyle yapılıyordu.
Rum çetelerinin en örgütlü olanları bu Pontus terör örgütünce yönetiliyordu.
Çarşamba, samsun, Bafra dolayı ile Trabzon köylerinde saklanan silahlar, Rumgençlere ve askerden kaçan Pontuslulara dağıtılarak çeteler kurulmuştu.
Bu Pontus çeteleri, tüm Karadeniz kıyılarında, içer de de Sivas, Amasya ve Tokat’a dek geniş bir alanda katliamlara girişti.
Rusların 2.000 tüfekle silahlandırdıkları ilk çete reisleri Vasil Usta ve Dimitri Haralambitis başta olmak üzere Türk köylerini yakmaya ve Türkleri oldürmeye başlamışlardı.
Savaş içinde Pontus çetelerinin ilk amacı, Türkiye’yi zayıf düşürmek, Türk ordusunu arkadan vurmak, oyalayarak düşmana dolaylı destek vermektir.
Türkiye’nin yenilmesi durumunda emeklerinin karşılığını alacaklardı.
23 Nisan 1920’de TBMM’nin Ankara’da açılmasından yaklaşık 7 ay sonra, 9 Aralık 1920’de, başına Nurettin Paşa’nın getirildiği Merkez Ordusu kuruldu. Bu ordunun asıl görevi iç isyanları bastırmak ve Rum çetelerinin katliamlarını önlemekti.
Dış baskılara karşın, Ankara hükümeti kararlı olarak Rum çetelerinin üzerine gitti ve 1923’ün ilk aylarında Pontus çetelerinin isyanı tümüyle bastırdı. Pontus katliamı sırasında 1.817 Türk öldürülmüş; 3.723 ev yakılmış, 1.800 soygun ve gasp yapılmıştır. Bu savaşımda 10.886 çeteci yakalandı ve 11.188 çeteci öldürüldü.
Atatürk, Topal Osman’a Havza’da, Rum çetelerine karşı kullanması için ‘askeri techizat’ verdi.
Bu bölgede çalışan İstiklal Mahkemesi’nce, Pontus isyanına katılmak ve kışkırtmak suçundan 3 Müslüman ve 174 Rum asıldı.
Sonuçta, Ulusal Kurtuluş’un başarıya ulaşmasına koşut olarak imzalanan Lozan Barış Anlaşması’yla bölgedeki Rumlar değişimle Yunanistan’a yollandı. 1923-29 arasında 1.404.216 Pontuslu göç etti. Bu sayının 182.169’u Karadeniz Bölgesi’nden gitti.
İnebolu’dan 2.000 Pontuslu gitti.
Adil Tığlıoğlu (1902), Pontusluların gidişini şöyle değerlendirir:
“İnebolu’da ne kadar duvarcı, demirci, terzi, kunduracı ve daha küçük sanat işleri varsa, aynı zamanda deniz kayıklarının ustaları da hep Rum’du, Ermeni’ydi. Yük kayığı ustalarından Kör Vasil’i gayet iyi tanırdım. Herkeste bir telâş oldu. ‘Rumlar gidince bizim bu işlerimizi kimler yapacak?’ endişesi hasıl olmuştu” (Yeni İnebolu, 15 Eylül 1977).
24 Şubat 1994’te Yunan Parlamentosu 19 mayıs’ı ‘Pontuslu Rumların Türklerce Katlini Anma Günü’ olarak belirledi. Selanik’teki Atatürk’ün doğduğu evin karşısına ‘Pontus Soykırım Anıtı’ dikildi. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya’ya, Sovyetler Birliği’nden getirttiği 120.000 Pontusluyerleştirdi.
Bu yazımda Yard Doç Dr Ali güler’in ‘Bin Yıllık Hesaplaşma: Lozan’ kitabından çok yararlandım.
Salim YILMAZ
(Araştırmacı ve Amatör Arkeolog-0552 255 3273)