Kastamonu: SAZ USTASI MEHMET TEKELİ

Kastamonu‘da Eski Sanayi Sitesi‘ndeki Tekeli Saz Evi‘nde saz yapan Mehmet Tekeli, saz yapımının ailesinden kalan bir iş olduğunu vurguladı ve bu geleneği sürdürmenin önemine değindi.
Sazın gönülden gelen bir çalgı olduğunu vurgulayan Tekeli, bu işin büyük bir sevgi ve titizlik gerektirdiğini söyledi:
“1975 Kastamonu doğumluyum. Kastamonuluyum. Meslek Yüksek Okulu’nu Çankırı‘da okudum. Okul bittikten sonra bir fabrikada işe başladım. Benim esas ikinci mesleğim de elektrik teknisyenliği. 29 sene bilfiil fabrikada işçi olarak çalıştım. Şu an baba mesleği olan saz yapımcılığına devam ediyorum. 7 yaşında babamın yanına gelmeye başlamıştım. Saz yapmıyordum ama dükkanı süpürüyordum. Ufak tefek bıçağı elimize alıp burgu yapıyordum. Hani ‘İşin tozunu yutmak’ derler ya tam olarak işin tozunu yutmaya 7 yaşında başladım.”
“Amcam babam bu işi yapıyordu. Babadan kalma bir meslek zaten bu. Amcam 1954 yılında Sinanbey‘in orada ilk dükkanı açıyor. Burası da1975 yılında kuruldu. 1975’te sanayi yapılınca buraya geçmişler. Zaten sanayinin yapımında da amcam Ahmet Tekeli öncülük yapmış. Diğer esnaflara çok faydası dokunmuş.”
“Saz gönül telidir. Gönülden geleni teller vasıtasıyla dışa vuran bir çalgı çeşididir. Bu bize Dede Korkut‘tan, Kopuz‘dan başlayarak gelmiş ve günümüzde bu aşamaya bu konsepte oturmuş. Bağlama ise bu yaptığımız Türk halk müziğinde çalınan çalgı çeşididir. Telli bir çalgıdır.”
“2008 yılında geçirdiğim kaza sonrasında parmaklarımı kaybedince çalma işini bıraktım, direk yapmaya devam ettim. Ağaç düzlerken, planya denilen makineye kaptırdık parmaklarımızı.”
“Gelecek kuşaklara bu işi aktarmak benim için birinci öncelik. Kendi oğullarımda bu işi yapmaya çalışıyorum. Ama biri mühendis oldu Ankara‘da çalışıyor. Küçük oğlum da liseyi yeni bitirdi. Buraya pek gelmiyor ama ileride ne olur bilemiyorum. Z kuşağı dediklerinden, ulaşması zor, bilgisayar bağımlısı. Benim için bu işi aktarmak zor olacak. Evet gelenler oluyor, bu işi yapmaya istekli olanlar var, fakat kabiliyet meselesi bu. Görmek ve kabiliyet istiyor bu iş. Ele yatkınlık ön plana çıkıyor. Çünkü her şey el işçiliği. Kastamonu‘da köyde yapan bir arkadaş var şu an. Sıfırdan saz yapabiliyor. Ancak Kastamonu Merkez’de tekiz bu işi yapan.”
“Her işte olduğu gibi öncelikle bu işi sevmek gerek. Yani bu aşırı özveri ve sevgi isteyen bir iş. Sevmezlerse yapamazlar. Teferruatı çok, çok titiz çalışılması gereken bir iş. Onun için bu işe gönül vermeleri gerekiyor.”
(Bu haber “dogrusozgazetesi.com”dan derlendi)