Denizde Ne Ararsan Var: BUZDOLABI, ÇAMAŞIR MAKİNESİ, ARABA…
11 Ağustos‘ta Ezine Çayı‘nın taşması sonucu yaşanan sel baskınında, sel suları önüne kattığını Karadeniz‘e sürükledi.
Bölgede küçük teknelerle balıkçılık yapanlar, denize sürüklenen kütüklerin teknelerinde zarara yol açmasından, araç ve eşya batıklarının ağlarını yırtmasından tedirgin oldukları için yeni av sezonuna başlayamadı.
İlişi Balıkçı Barınağı‘ndaki yaklaşık 100 balıkçı da, “yeni av sezonu”nun başlamasına karşın, kıyıdaki bekleyişini sürdürüyor.
Balıkçı Hasan Karol:
“Balıkhanemiz vardı, o da selde gitti. Evlerimize giremedik. Çok büyük bir afet yaşadık. Yaralarımız sarılmaya devam ediyor. Bu gidişle sarılacak da.”
Selin her şeyi denize sürüklediğini vurgulayan Karol şöyle sürdürdü:
“Sezon açıldı, bir kere denize çıkamadık. Teknelerimiz bile karada. İçine ağ bile koymadık. Denize ağ attığımız zaman bizim ağlarımız denizin dibinde parçalanıyor. Denize o kadar araba gittiği ki… Yüzlerce diyebilirim. Bendim de bizzat şahit oldum giden arabalara. Herhangi bir tanesi ağa takıldığı zaman bu ağın sağlam kalma şansı sıfır. O sezonun biter. Zaten herkesin elinde birer tane palamut ağı var. Hem maliyetli hem büyük bir ağ. Tek sıkıntımız yüzeydekiler değil. Bir de göremediklerimiz, denizin dibindekiler var.”
30 yıldır balıkçılık yapan Arif Erol:
“Ağ atma şansımız yok. Bu seneki sezon bizim için bitti. Denizde buzdolabı, çamaşır makinesi, araba… Aklınıza ne gelirse hepsi var. Mağduruz.”