Hacıveli:
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK EKOTURİZMİ!

<center> Hacıveli: </center><center><font color=’blue’> TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK EKOTURİZMİ! </font></center>

Abana-Hacıveli’de Türkiye’nin büyük ekoturizm otelini yapmayı planlayan MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü ve ASÜER Yatırım ve Danışmanlık AŞ’nin kurucusu Dr Aydoğan Süer, yatırımlarına Kastamonu’ya ağırlık vereceklerini vurgulayarak, 100 milyon liralık yatırıma hazırlandıklarını açıkladı.

“Sadece Abana ve Pınarbaşı’nda gerçekleştireceğimiz yatırım 100 milyonu buluyor. Kastamonu evliyalar şehri olması dolayısıyla benim maneviyatımla da çok uyuşuyor. Ticarette sebep sadece para kazanmak değil. Doğanın, tabiatın içinde, istihdama fayda sağlamak istiyorum. Türkiye’nin önemli bir grubunun genel müdürü vasfımın dışında, şahsi yatırımlarımın tamamını Kastamonu’ya yapma kararı aldım.”

“Kastamonu; doğası ve tabiatıyla güçlüyken, kültür turizmiyle gastronomisinde güçlü yönleri varken bu kadar bakir kalması beni şaşırtıyor. Kentin tanınmayacak şekilde kalmasını istesek beceremezdik. Şehrin sadece Türkiye’den değil, yurtdışından bile misafirlerin gelebileceği cazibe merkezi olabilecek bir potansiyeli var. Sadece biraz ustalık istiyor. Mevsim kısa diyorlar. Mevsim zaten uzun olsa buranın değeri 100 milyon dolar olurdu. Burası çok bakir diyorlar. Biz zaten doğa turizminde bakirlik arıyoruz.”

“Eşimin Kastamonulu olması dolayısıyla fazla kalamasam da kente sık sık gidip geliyorum. Abana’da bir gece konakladım. Doğu Karadeniz’deki yerlerden on kat daha güzel. Sonra kıyı alanında bir iki dönüm yer olduğunu öğrendim. İnsanlar Avrupa’ya gidip beş katı para harcayıp üçüncü sınıf insan muamelesi görüyor. Böylesi muazzam bir yerin bu zamana kadar keşfedilmemesine çok şaşırdım.  Eğer orası Trabzon veya Rize’ye ait bir yer olsaydı çoktan parsel parsel satılmıştı. Oranın keşfini yaparken konak satıldığını duydum. Ben de, kendimize bir yerimiz olsun diye almak istedim. Sonra gördüm ki Hacıveli Konağı bölgenin en büyük kültürel mirasıymış. İnsanlar da çok ziyarete geliyor. O an anladım ki böyle bir binayı şahsi malımız yapmak bir haksızlık olur. O zaman dedim ki, buraya yatırım yapalım, turizme kazandıralım. O tarihi konağı da kültürel miras olarak halka açalım, restore edelim. Etraftaki ormandaki 100 dönüm araziyi turizm tesisi olarak yaklaşık üç yıl Ankara’da sürecini yönettim. Rabbim de nasip etti, bitirdik. Şimdi Abana’ya Türkiye’nin en büyük eko turizm alanının projesini gerçekleştiriyoruz.”

Kastamonu’nun zaten tabiatıyla, doğasıyla, gastronomisiyle sadece Türkiye’den değil, yurtdışından bile misafirlerin geleceği, cazibe merkezi olabilecek bir potansiyeli var. Sadece biraz ustalık istiyor. Bizim için en önemli şey emeğe verilen kıymettir. Bu memleket tarihinde ne çektiyse kıskançlıklardan çekti. Bu memlekete kim çivi çakıyorsa, kim istihdam yapıyorsa herkesi desteklememiz lazım. Mevsim kısa diyorlar. Mevsim zaten uzun olsa buranın değeri 100 milyon dolar olurdu. Burası çok bakir diyorlar. Biz zaten doğa turizminde bakirlik arıyoruz.”

“Şahsi yatırımlarımın tamamını Kastamonu’ya yapma kararı aldım. Devrekâni’de de 56 dönüm yer aldım, bir çiftlik kuruyorum. Pınarbaşı’nda dinlenme tesisi konseptinde bir otel, bir ticaret merkezi, bir petrol istasyonunu içinde barındıran tesis açmayı planlıyoruz. Yatırım fonları ile görüştük, yatırımcı arkadaşlar aldık.  Kanyonlar vadisi Pınarbaşı’nın, Abana’nın ve şehir merkezinin de birbirine ring olacağı bir projede çalışıyoruz. Projelerimiz ormanın içinde ama hiçbir orman zayiatı olmayacak. Tamamen doğaya entegre projeler. Zaten amacımız ormanla, doğayla iç içe olmak. Bunun için her ağaç bizim için önemli. Buralarda toplam 500 gencin istihdam edeceği bir proje olacak.”

(Bu haber “istamonu.com”dan derlendi)

Etiketler